Mine Ayhan, Generali Türkiye’nin en köklü sigorta şirketi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Mine Ayhan, iddialı eğitim ve kariyer geçmişini Generali Grubu’nun CEO göreviyle taçlandıran, başta kadın istihdamına destek ve pozitif ayrımcılık olmak üzere sosyal sorumluluk projelerini hayatına entegre etmiş, yaşama bambaşka bir pencereden bakan güçlü bir kadın…

Generali Grubu’nun CEO’su Mine Ayhan ile Generali Sigorta’yı konuştuk. İş süreçlerinin temelini “Açık Olmak”, “Sözünde Durmak”, “Topluluğu Yaşamak” ve “İnsanlarımıza Değer Vermek” olan kurumsal değerler olarak ifade eden Ayan; sigorta- sigortalı, mevzuat değişiklikleri, Türkiye ve dünyada sigorta sektörü konularında kapsamlı bilgiler verdi.

 -Mine Hanım, öncelikle bize vakit ayırıp sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz. Röportajımıza kısaca sizi tanıyarak başlayabilir miyiz?

Mersin Tarsus doğumluyum. Tarsus Amerikan Lisesi’nin ilk kız öğrencilerinden biri olarak lise öğrenimimi tamamladım. Lise yıllarından sonra üniversiteyi Boğaziçi Üniversitesi Matematik bölümünde okuyup başarıyla mezun oldum. Yapı Kredi Sigorta’da yaklaşık 15 yıl boyunca çeşitli departmanlarda görev aldıktan sonra, Teknik ve Acentelerden sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı, TEB Sigorta Teknik, Reasürans ve Hasar departmanlarından sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı, Allianz’da Key Accounts Grup yöneticiliği görevlerini yürüttüm. 2009 tarihinde Teknik ve Reasürans’dan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak Generali Sigorta A.Ş. ailesine katıldım ve şu an Generali Sigorta’nın Genel Müdürlüğü görevini yürütüyorum.

2014 yılında TSB (Türkiye Sigorta Birliği) seçimlerinde en yüksek oyla Hayat Dışı Komite’nin tek kadın üyesi olarak seçildim. Aynı zamanda hem Türkiye hem de İtalya’da ticari ilişkilerini artırmaya çalışan şirketlerin ihtiyaçlarını karşılamak için hizmet veren İtalyan Ticaret Odası’nın Yönetim Kurulu üyeliğini sürdürüyorum. Bu görevlerin yanında Europ Assistance Türkiye ve SEV Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi olarak çalışmalarıma devam ediyorum.

2015 yılında başlatılıp devam eden, içinde yer aldığım en önemli projelerden birisi de dünyada belki de örneği olmayan Generali Grubu’nun desteğiyle tüm Grup şirketlerinde yürütülen Kadın Mentorluk Programı. Bu programda üst düzey kadın yöneticiler, yetenekli ve ileride potansiyel üst düzey yönetici olan kadın çalışanlara danışmanlık “mentoring” yaparak gelişimlerini destekliyor. Özellikle sadece kadın yöneticiler için tasarlanmış bu program ile aynı zamanda kadın istihdamına destek ve pozitif ayrımcılık amaçlanıyor. Ben de uluslararası düzeyde yürütülen bu program kapsamında mentor olarak yer alıyorum.

 -Generali Sigorta 180 yıllık köklü geçmişi ile sektörünün olmazsa olmazı “güven” konusunda kendini ispatlamış bir kuruluş.  Bu noktada Generali’nin kurulum ve gelişim süreci hakkında neler söylemek istersiniz?

Dünyada sigortacılık ve finansal ürünler pazarında çok önemli bir oyuncu olan İtalyan Generali Grubu, 1831 yılında Trieste’de kuruldu. Dünya çapında 78 bin çalışanıyla 60’dan fazla ülkede 72 milyon müşteriye hizmet veren kuruluş özellikle Avrupa’da Almanya, Fransa, Avusturya, İspanya, İsviçre gibi ülkelerde önemli bir pazar payına sahip. Grup, son 10 yıl içinde Hindistan ve Çin’in aralarında bulunduğu Asya ülkelerinde de faaliyete geçti. Generali’nin Türkiye’de kök salma hikayesi ise oldukça ilginç. 1863 yılında İstanbul’da acentelik açarak sigortacılık faaliyetlerine başlayan şirket, tali acenteler aracılığıyla çalışmasının sınırlarını İzmir, Mersin, Selanik, Trablus, İskenderiye gibi önemli İmparatorluk şehirlerine yaydı. 6 Şubat 1989 tarihinde Generali Sigorta A.Ş.kuruldu ve şirket yüzde 100 İtalyan sermayesiyle 152 yıldır faaliyet gösteren “tek” yabancı sigorta şirketi olarak varlığını yaptığı büyük yatırımlar ile devam ettiriyor.

Türkiye’nin en köklü sigorta şirketi olan Generali Sigorta benzersiz iş modeli ile aynı zamanda Türkiye’nin en modern projelerini gerçekleştiren inovasyonda lider ilk sigorta şirketi. 2014 yılını yatırım yılı olarak gören Generali Sigorta, Türkiye’de faaliyetlerinde “değişim ve dönüşüm” stratejisi ile önemli bir başlangıç yaptı. Şubat 2014’de Generali Türkiye olarak geleneksel dağıtım kanallarına geliştirdiği modern dağıtım kanallarını ekleyerek “Kolay Sigortacılığı” başlattı. Online Sigortacılık projesi ile sigorta poliçelerinin internet üzerinden ve/veya  “7/24 Sigorta Danışmanlığı” üzerinden satın alınması dakikalar içerisinde mümkün hale getirildi. Çoklu Erişim ve Çoklu Dağıtım Projesini Türkiye’de ilk kez uygulayan şirket olarak Acente Modernizasyon projesi ile Yeni Jenerasyon Acente kavramını yaratarak geleneksel ve temel satış kanalı olan acenteler için önemli teknolojik yatırımlar gerçekleştirdi.

Generali Grubu’ndan aldığı güçle Türkiye’deki yatırımlarına devam eden Generali Sigorta, müşteri odaklı hizmet anlayışıyla sigortalıları ve tüm paydaşları ile uzun ve güven dolu bir ilişki kurmayı ve onlara her yıl beklentilerinin ötesine geçen hizmet kalitesi sunmayı hedefliyor. Yalnızca poliçe satmak değil, doğru ürün ve hizmeti doğru kanal üzerinden sunarak müşterilerinin 7 gün 24 saat hayatlarını korumak ve kolaylaştırmayı amaçlıyor. Generali Grubu’nun kurum kültürü, başarısı ve tüm paydaşlarına olan yaklaşımının temelini oluşturuyor. Generali, temel aldığı dört kurumsal değere göre faaliyetlerini sürdürüyor. “Açık Olmak”, “Sözünde Durmak”, “Topluluğu Yaşamak” ve “İnsanlarımıza Değer Vermek” olan kurumsal değerler tüm iş süreçlerimizin temelini oluşturuyor.

-Generali Sigorta’nın marka konumlandırması nedir? Hedef kitlesi nedir?

Generali markasını ve iletişim stratejisini vurgulayan yaratıcı konsept, “Hayatınızı kolaylaştırmak için sigortalanmanın yeni ve kolay hali”. Bu konsept, teknoloji yoluyla uygun sigorta ürünleri ve hizmetleriyle müşterilerin ihtiyaçlarına hitap edecek kolay çözümleri yansıtıyor. “Generali her zaman, her yerden ve her satış kanalından kolaylıkla ulaşılabilirdir.” mesajı markanın en önemli mesajları arasında yer alıyor.

-Generali Sigorta’nın bireysel ve kurumsal sigorta ürünleriyle sunmuş olduğu çözümler hakkında bilgi alabilir miyiz?

Fortune Global 500 sıralamasına göre dünyanın en büyük 50 şirketi arasında yer alan Generali Grubu’nun lideri olduğu İtalya, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde uzun yıllardır başarı ile yürüttüğü Multi Access yani “Çoklu Erişim Projesi”ni ülkemize getiren Generali Sigorta, geleceğin sigortacılık anlayışını Türkiye ile tanıştıran ilk ve tek şirket olma özelliğini taşıyor. Proje aynı zamanda Generali Grubu’nun tüm Grup şirketleri genelinde gerçekleştirdiği benzer projenin en genç, dinamik, kusursuz ve son uygulaması. Bu başarı Hollanda, Belçika ve Tayland’da faaliyet gösteren Grup şirketlerinden gelen ekipler tarafından inceleme konusu oldu. Paydaşlarımızın ve müşterilerimizin farklı dağıtım kanallarımız üzerinden Generali Sigorta’ya kolaylıkla erişebilmesini sağlayan projenin üç bacağı bulunuyor: Zamanın ruhuna uygun olarak tasarlanmış ve interneti yaşamının bir parçası haline getiren “yeni nesil tüketici”lere hitap eden online satış kanalı, gelişen tüm iletişim teknolojilerine rağmen yüz yüze iletişimi tercih eden tüketiciler için sunulan 7/24 hizmet veren Kişisel Sigorta Danışmanlığı Hizmeti ve sigortacılığın kalbinde yer alan geleneksel satış kanalı olan acenteleri “Yeni Nesil Acente”lere dönüştüren Acente Modernizasyon Projesi. Generali Sigorta’nın 2014 yılında başlattığı dönüşüm yolculuğu için en büyük yatırımlarımızı teknolojik alt yapı, CRM uygulamaları ve marka bilinirliliğine yaptık. Özetlemeye çalıştığım benzersiz iş modelimizle Generali Sigrota hayat dışı sigortacılık alanında faaliyet gösteriyor. Oto Sigortaları (kasko & trafik), Ferdi Kaza Sigortası, Konut Sigortası, Seyahat Sigortası, Sorumluluk Sigortaları, Mühendislik Sigortaları, Nakliyat ve Havacılık Sigortaları ürünleri sunduğumuz sigortacılık çözümleri arasında yer alıyor.

-Son zamanlarda yaşanan mevzuat gelişmeleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Olumlu ve olumsuz olarak değerlendirseniz ortaya nasıl bir tablo çıkar?

Hazine Müsteşarlığı’nın hasar rezervlerinin şirket aktüerleri tarafından serbestçe hesaplanması konusunda bu yılbaşından itibaren geçerli olan bir düzenlemesi mevcut. Bu düzenleme ile şirketlerin uluslararası muhasebe standartlarına göre hasar rezervi ayırması gerekiyor. Böylece şirketlerin finansal tablolarının üzerinde önemli ölçüde rezerv artış etkisi görülecek. Bu düzenleme uzun vadede sektör için iyi.

Türkiye sigorta pazarının büyüme potansiyeli oldukça yüksek!

-Türkiye ve dünyada sigorta sektörü hakkında bir değerlendirme yapar mısınız? Sektöre yönelik en büyük beklentiniz nedir?

Sigortacılık; dinamik yapısı, sahip olduğu nitelikli işgücü ve büyüme potansiyeli ile hem Avrupa hem de dünya piyasalarında gelecek vadeden sektörler arasında öne çıkıyor. Hayalimizdeki sigorta sektörü sigortalı olma konusunda bilinçlendirilmiş bir topluma ulaşmış olmakla paralel şekilleniyor. Sektörde daha fazla kişiye ulaşarak sigorta ile ilgili farkındalık yaratmak için doğru iş planı ile doğru müşteriye doğru kanal üzerinden doğru ürün ve hizmetin sunulduğu bir ortamın yaratılması tüm sektörün hayali. Burada asıl amaç sektörde farklı kanallar üzerinden farklı ürün çeşitleri sunarak müşteri odaklı hizmet anlayışıyla sektörün büyümesi ve gelişmesine katkı sağlamak olmalı. Türkiye Sigorta Sektörü 2023 vizyonuna göre Türkiye’de özellikle hayat dışı branşın 4 kat büyüyerek 63 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. Sektörün gelişmişlik derecesini gösteren prim ve GSMH oranı OECD ülkelerinde yüzde 15 bandında iken Türkiye’de halen yüzde 2 civarında. Bu rakamlar aynı zamanda sektörde büyük bir atıl kapasitenin harekete geçmek için beklediğinin göstergesi. Türkiye sigorta pazarının büyüme potansiyeli oldukça yüksek fakat gelişmiş veya gelişmekte olan ülke piyasalarının hacimsel büyüklüğüne erişebilmesi için zamana ihtiyaç var

 -Size göre sigortacı ve sigortalı anlaşmazlıklarının kaynağı nedir?

Genel olarak bakıldığında sigortacı ve sigortalı arasındaki anlaşmazlıkların kaynağında bilgi eksikliği, tam ve eksiksiz bilgi verilmemesi gibi konuların olduğunu görüyoruz. Anlaşmazlık birçok branşta karşımıza çıkabiliyor. Bu nedenle daha önce yürürlüğe girmiş olan Bilgilendirme Formları büyük önem arz ediyor. Yine yakın geçmişte sigorta sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların daha hızlı çözülmesi amacıyla oluşturulan Sigorta Tahkim Komisyonu verilerine baktığımızda geçen yıl en fazla başvurunun 8 bin 137 ile trafik poliçelerine yönelik olduğunu görüyoruz. Poliçe türleri bazında Komisyona yapılan başvurulara bakıldığında ise başvuruların yüzde 89’luk kısmının kara araçları ve kara araçları sorumluluk sigortalarından doğan uyuşmazlıklardan kaynaklandığı anlaşılıyor.

-İleriye yönelik hedefleriniz ve projelerinizden bahsedebilir misiniz?

Hedefimiz 10 yıl içinde ilk 10 şirket arasına girerek yüzde 5 pazar payına ulaşmak. Sonraki hedeflerimiz ise sırasıyla ilk 5 ve ilk 3’e girmek. 2014 yılında olduğu gibi 2015 yılında da organik büyüme stratejimiz doğrultusunda hem acente hem de direkt kanallarda olmak üzere sektörün çok üzerinde büyüyerek pazar payımızı büyütmek ve olumlu teknik sonuçlar elde etmek önceliğimiz. Geçen yıl gerçekleştirdiğimiz prim artışını bu sene de aynı şekilde devam ettirmeyi planlıyoruz. Daha büyük resimde ise geleceği şekillendiren, teknolojinin en iyi uygulayıcısı olarak tüm paydaşlarımız için yenilikçi çözümler üreterek hayatlarını kolaylaştıran ve sektöre öncülük eden sigorta şirketi olmayı amaçlıyoruz. Ana dağıtım kanalımız Generali acenteleri ile banka ve broker kanallarımızın yanında başlattığımız 7/24 modern satış kanallarımız ile internet ve 7/24 Kişisel Sigorta Danışmanlığı Hattı üzerinden sunduğumuz akıllı sigortacılık çözümleri sayesinde sektöre daha çok sigortalı kazandırmayı hedefliyoruz. Sigorta bilinirliğinin artırılması yönünde önemli adımlar da atarak Türkiye’de sigortanın GSYH içindeki payını artırmaya çalışıyoruz.

Generali Grubu CEO’su Mine Ayhan

 Dünya ikincisiyiz!

Türkiye’deki kadın CEO’lardan biri olarak kadın istihdamı, yakından takip ettiğim öncelikli konular arasında yer alıyor. Ülkemizde kadın çalışanların oranı yüzde 27’dir. Bu oran Avrupa’da iki katıdır. Bu oranın yüksek olması, sadece kültürel gelişmişliğin bir göstergesi değildir. Bu oranın yüksek olması, ekonominin büyümesi için de önemlidir. Ülkemiz dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine girmek istiyorsa işgücü artmalıdır. Kadın çalışanlar şimdiki oranın iki katına çıkmazsa bu büyüme gerçekleşemeyecektir.

Ülkemizde kadın CEO oranı yüzde 12; yani 100 CEO’nun 12’si kadın. Ama çok şaşıracağınız bir oran vereceğim; bu oranla dünya ikincisiyiz! Yani dünyada en gelişmiş ülkelerde bile kadın çalışan sayısı çok olduğu halde üst düzey yönetici kadın sayısı çok düşük. Örneğin Generali Grubu’nda 65 ülkenin CEO’ları içinde 4 ay öncesine kadar tek kadın CEO bendim. Şu an 3 kişi olduk. Kadın yönetici oranının düşük olmasının sebebi erkekler olarak görülüyor. Ben de geçen seneye kadar böyle düşünüyordum. Ancak geçen sene yurtdışında pek çok konferansa katıldım. Çalışmalar; bunun sebebinin sadece erkekler olmadığını gösteriyor. Araştırmalar; kadınların üst düzey yönetici olma yolunda çabuk pes ettiklerini, belli bir seviyede bırakmayı kendilerinin seçtiğini gösteriyor. Genç kızlarımızın her birine, geleceğin CEO’su olmasının mümkün olduğunu unutmamasını, bu doğrultuda hiç pes etmeden ilerlemelerini tavsiye ederim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.