İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Türk özel sektörü, fabrikalardan ofislere koronaya geçit vermemeye kararlı. Maliyetlerine katlanarak, her türlü önlemi alıyor. Fabrikalarımızda, iş yerlerimizde alınan tedbirlerin sokakta da karşılık bulması halinde, salgının dünyadaki olası yeni dalgalarını da başarıyla atlatacağız.” ifadelerini kullandı.
“Dolayısıyla Türkiye, bu iki kabiliyeti ve imkanıyla küresel pazarlardan daha fazla pay alabilecek durumdadır. Deyim yerindeyse çok uzun yıllardır makus talihimiz haline gelen dış ticaret açığımızı artık tamamen kapatabilecek ve artıya geçebilecek bir fırsatımız var.
Türk özel sektörü olarak bu fırsatın olumlu yönde kullanılmaması için bir neden göremiyoruz. Elbette çok zorlu bir süreçten geçiyoruz. Ama eminim ki, Türkiye bu zorlu parkuru da geride bırakmasını bilecektir. Bu güce sahiptir. Çünkü Türkiye en zor zamanlarda yeni çıkış noktaları bulabilen, kahraman bir özel sektöre ve müteşebbis ruha sahiptir.”
“Koronavirüs, neo-liberalizm virüsüne mercek tuttu”
Kovid-19 salgınının dünyaya yeni bir mercek tutarak, neo-liberalizm virüsünü görmesini sağladığını ifade eden Avdagiç, son 40 yıldır giderek daha fazla neo-liberal yaklaşımları benimseyen Batı yönetimlerinin, toplumu korumayı ve sosyal dayanışmayı rafa kaldırdığını, sosyal uzlaşmayı bitirdiğini, toplum sağlığını gereksiz masraf olarak gördüğünü hatırlattı.
Avdagiç, toplumu içten içe kemiren neo-liberalizm virüsünün George Floyd vakalarını artıran bir unsur olduğuna işaret ederek, “Bu yüzden dünyaya liderlik etme iddiasındaki Amerika, bir rüyadan ziyade giderek bir kabusa dönüşüyor. Korona hepimizin eline bir mercek verdi. Ve o mercek, Batı’nın bugünkü yaklaşımlarıyla, neo-liberal politikalarla dünyaya öncülük etmesinin mümkün olmadığını gösterdi. Yani koronavirüs, neo-liberalizm virüsüne mercek tuttu.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin pandemiyle mücadelede başarılı olduğunu vurgulayan Avdagiç, “Son dönemde sağlık sektörüne yapılan yatırımların bu başarıda büyük rolü oldu. Neo-liberalizmin ‘kalan sağlar bizimdir’ yaklaşımına karşı biz yaşlılarımızı koruyabildik. Kısa çalışma ödeneği ve benzeri desteklerle Türkiye üretimden kopmadı.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, pandemiyle mücadelede ‘geçer not’ aldı”
Ağdagiç, Kovid-19 salgınının iş dünyasına yansımalarını da değerlendirdi. Ertelenen talebin geri gelmesi için hükümetin ve ekonomi yönetiminin birçok tedbir aldığını, önümüzdeki 5-6 ay içinde toparlanmanın yönünün belirginleşeceğini ifade eden Avdagiç, şunları kaydetti:
“Çin’in virüste ikinci dalga önlemlerine geçmesi dünyayı tedirgin etti. Dip dibe girecek kadar rahatlığa kapılırsak ikinci ve üçüncü dalga kaçınılmaz olur. Çünkü koronavirüs bize, ‘fazla hayal kurmayın, 3 ay kapanmayla benden kurtulmayı beklemeyin’ mesajı veriyor. Türkiye, pandemiyle mücadelede ‘geçer not’ aldı.
Türk özel sektörü, fabrikalardan ofislere koronaya geçit vermemeye kararlı. Maliyetlerine katlanarak, her türlü önlemi alıyor. Fabrikalarımızda, iş yerlerimizde alınan tedbirlerin sokakta da karşılık bulması halinde, salgının dünyadaki olası yeni dalgalarını da başarıyla atlatacağız.”
İyimser senaryoda önümüzde çok önemli 1,5-2 yıl olduğunu kaydeden Avdagiç, her şirketin kendi içinde bir yolculuğa çıkacağını, ihtiyaçlarını yeniden sorgulayacağını bildirdi.
O sürenin iyi değerlendirilmesi için “Tasarruf etmek, bu tasarrufla yatırım yapmak ve katma değerli ihracatla büyümek” konularının önemli olduğunu belirten Avdagiç, “Bu 3 ilkeye uymak zorundayız. Özellikle yeni normalde firmalarımızın işletme içi kaynak dağılımını gözden geçirmeleri gerekiyor. Bütçelerimize bu gözle bakmaya başlamakta fayda var. Bugüne kadar alışkanlıklarımızı değiştiremediğimiz için dijital dönüşümü erteliyorduk. Şimdi değişime direnmenin önünde bir engel kalmadı. Virüs, bir bakıma zihnimizi açacak, yeni bakış açıları kazandıracak.” ifadelerini kullandı.