Sabancı Holding, 2025 yılı itibarıyla 2 kat büyümeyi hedefliyoruz…

Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper, “Halihazırda yeni ekonomiden gelen işlerin, Sabancı Topluluğu gelirlerindeki payı yüzde 6’ya ulaşmış durumda. Bu kapsamda ‘yeni ekonominin’ Sabancı Topluluğu banka dışı gelirlerindeki yüzde 6 olan payını 2025 sonunda yüzde 13’e yükseltmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Sabancı Holding tarafından, 2020 yıl sonu finansal gerçekleşmeleri ve 2021’e ilişkin yeni planlarına ilişkin Cenk Alper, Sabancı Holding CFO’su Barış Oran ve ekonomi gazetecilerinin katılımıyla çevrim içi basın toplantısı düzenlendi. Alper, toplantıda yaptığı sunumda, “Pandeminin ekonomik aktivite üzerindeki kısıtlayıcı koşullarına rağmen güçlü nakit pozisyonumuz, sağlam mali yapımız ve düşen borçluluk oranlarımız sayesinde finansal açıdan çok başarılı bir dönemi geride bıraktık.” ifadesini kullandı. Enerji iş kolunun ne kadar dayanıklı olduğunu gördüklerini belirten Alper, “Enerji şirketlerimiz, Topluluk olarak büyümemize de ciddi katkı sağladı. Sigorta şirketlerimiz bu dönemi oldukça başarılı geçirdi. Sanayide özellikle Brisa karlılık noktasında Topluluğumuza önemli katkı sundu. Yapı malzemeleri grubunda iç pazardaki hızlanma ve yurt dışı talep sayesinde büyümemize devam ettik. Bankacılık Türkiye’de zor bir yıl geçirdi. Buna rağmen, ekonomiye sağladığımız kredi desteğini 279 milyar TL’si nakdi olmak üzere toplam 331 milyar TL seviyesine çıkardık.” açıklamasında bulundu.

“Topluluk olarak pandemiyle mücadele kapsamında desteklerimizi, bilim ve teknoloji odaklı yürüttük”

Sabancı Topluluğu’nun faaliyet gösterdiği tüm sektörlerde dijitalleşme ve sürdürülebilirlik yatırımları sayesinde öne çıktığına dikkati çeken Cenk Alper, şunları kaydetti:

“Elde ettiğimiz finansal sonuçlar, 2020’deki küresel zorluklara rağmen portföyümüzün ne denli dayanıklı ve dengeli olduğunun bir göstergesi. Tüm bu süreçte, finansal sonuçlarımızdaki bu başarılı rakamlardan ayrı olarak öncü ve örnek olma misyonumuz çerçevesinde, tedarikçilerimize, bayilerimize, iş ortaklarımıza destek olmaya da devam ettik. Ayrıca kurumsal vatandaşlığı her zaman önceliği olarak gören Sabancı Topluluğu olarak pandemiyle mücadele kapsamında desteklerimizi, bilim ve teknoloji odaklı yürüttük. Kordsa Teknoloji ve Mükemmeliyet Merkezi’nin (KTMM) tüm altyapısını Sağlık Bakanlığı’nın kullanımına açtık. Daha en başında 150 bin tanı kitini Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne teslim ettik. Kovid-19 aşı ve serumunun geliştirilmesi için Sağlık Bakanlığı’na yönelik hibe programını devreye aldık. Sabancı Üniversitesi’ndeki hocalarımızdan birinin geliştirdiği Antimic adlı 10 bin ton yeni nesil dezenfektanı yine Sağlık Bakanlığı’na bağışladık. Bu desteklerimiz ile birlikte Topluluk olarak toplam yaptığımız bağışlar 32,3 milyon TL’ye ulaştı.”

“2020’yi hedeflerini gerçekleştirmiş bir Topluluk olarak tamamladık”

Salgının tüm dünya için çok zorlu bir süreç olduğunun altını çizen Cenk Alper, bu dönemin başarılı yönetilmesi açısından üzerinde konuşulması gereken üç aşama olduğunu dile getirdi.

Alper, şöyle devam etti:

“İlk aşama pandemi öncesindeki hazırlık. Tüm Sabancı şirketlerini kapsayan geçmiş dönem dijitalleşme yatırımları bu açıdan çok önemliydi. İkincisi ise 2020’nin şubat ayından itibaren Acil Durum Komitesi kurarak, ilk günden itibaren pandeminin ekonomik ve sosyal etkilerini çok yakından takip ettik. Daha ilk günden yönetim olarak aldığımız “Kimseyi geride bırakmama” kararı, çalışanlarımızın kafasındaki endişeleri ortadan kaldırdı ve herkesin günlük işleyişe odaklanmasını sağladı. Üçüncüsü de kriz devam ederken ‘Pandemi sonrası ne olacak’ sorusunun yanıtları üzerine kafa yorduk. Özetle 2020 yılını, pandeminin tüm kısıtlayıcı etkilerine rağmen, hedeflerini gerçekleştirmiş bir Topluluk olarak tamamladık.”

“Türkiye ile dünyayı iki yönlü birleştireceğiz”

Salgın sonrası için tüm hazırlıkların en ince ayrıntılarına kadar düşünülüp hayata geçirilmeye başlandığını belirten Cenk Alper, “2021 yılı teknoloji ve inovasyonun gücünü arkamıza aldığımız ve ‘yeni normal’de oyun kuruculuğa odaklandığımız bir yıl olacak. Bu kapsamda Topluluk vaadimizi ‘Sürdürülebilir bir yaşam için, öncü girişimlerle Türkiye ile dünyayı birleştiririz’ olarak değiştirdik. Bu vaadimizi üç sac ayağı üzerine oturtuyoruz. Birincisi iş süreçlerimizi sürdürülebilir yaşam hedefiyle yöneteceğiz. İkincisi, yaptıklarımız dünyada öncü olacak. Üçüncüsü ise Türkiye ile dünyayı iki yönlü birleştireceğiz.” ifadelerini kullandı.

“2025 yılı itibarıyla 2 kat büyümeyi hedefliyoruz”

Gelecek beş yıllık döneme ilişkin Topluluk hedeflerini de paylaşan Cenk Alper, Sabancı Topluluğu’nun 100’üncü kuruluş yılı olan 2025 yılı itibarıyla 2 kat büyümeyi hedeflediklerini bildirdi.

Cenk Alper, “Önümüzdeki 5 yılda geçtiğimiz 5 yıldan daha hızlı bir büyüme öngörüyoruz. Orta vadede satış büyümesini tüketici enflasyonunun 8 puan üzerinde, FAVÖK’te ise yine tüketici enflasyonunun 10 puan üzerinde büyüme hedefliyoruz. Bunun yanında banka dışı döviz cinsi gelirlerimizi de portföyün yüzde 30’unun üstüne çıkarmayı planlıyoruz. Ayrıca banka dışı Net borç/FAVÖK oranını da 2’nin altında tutma hedefimiz var.” dedi.

“Yeni ekonominin payı iki katına çıkacak”

Bir diğer hedefin yeni ekonomi olarak adlandırılan, yenilenebilir enerji, dijital ve yeni malzeme teknolojileri alanında iki kat büyümek olduğunu belirten Alper, “Halihazırda yeni ekonomiden gelen işlerin, Sabancı Topluluğu gelirlerindeki payı yüzde 6’ya ulaşmış durumda. Bu kapsamda ‘yeni ekonominin’ Sabancı Topluluğu banka dışı gelirlerindeki yüzde 6 olan payını 2025 sonunda yüzde 13’e yükseltmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.

Türkiye’de öncülük ettikleri sürdürülebilirlik konusunun Sabancı Topluluğu açısından ayrı bir önemde olduğunu da dile getiren söyleyen Alper, sürdürülebilirliğin, gelecek ajandalarındaki en önemli konu başlıklarından biri olduğunu vurguladı.

“Türkiye’ye olan güvenimizde hiçbir eksiklik yok”

Alper, sunum sonrasında basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

Türkiye ekonomisinin geçen yılın ikinci yarısında çok iyi bir performans sergilediğini belirten Alper, şunları söyledi:

“Biz bunu kendi sonuçlarımızdan da görüyoruz. Avrupa ve ABD üçüncü çeyrekte çok zorlandı ama orada da son çeyrekte bir artışı görüyoruz. Bugün baktığımızda gelirlerimizin yüzde 90’ına yakını Türkiye’den geliyor. Ana hedefimiz bunu önümüzdeki dönemde artırmaya devam etmek. Türkiye’ye olan güvenimizde hiçbir eksiklik yok. Dolayısıyla Türkiye’ye olan yatırımlarımız devam edecek ama bunu pazarlar nezdinde, müşterilerimize yakınlaşmak nezdinde dengelemek istiyoruz. Kordsa, bunun çok güzel bir örneği, lastik sektöründe 4 kıtaya gitti şimdi kompozit sektöründe 2 kıtada. Bunu yaygınlaştırmaya devam ediyor. Çimento 2 kıtada faaliyet gösteriyor. Bunları yaygınlaştıracağız. Çünkü biz dedik ki ‘Türkiye ile dünyayı birleştireceğiz’.”

“Türkiye içerisinde daha fazla ihracat getirisi olan işlerde büyümek istiyoruz”

Sabancı Topluluğu olarak 90 yıllık sermaye ve bilgi birikimini artık Türkiye’nin dışına taşımaları gerektiğini aktaran Alper, “Hudutların dışına taşımamız gerekiyor. Bu anlamda da önemli büyüme akslarımız Kordsa, çimento ve SabancıDx’tir. Diğer şirketlerimizin ihracat potansiyeli gerçekten yüksek. Dolayısıyla bir yandan yurt dışında yatırımlarımızı yaparken bir yandan da Türkiye içerisinde daha fazla ihracat getirisi olan işlerde büyümek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Kordsa ile ilgili amacımız daha fazla müşteriye ulaşabilmek”

Cenk Alper, Kordsa tarafında Avrupa’da yeni iş birlikleri veya olası satın alma gibi konuların gündemde olup olmadığına ilişkin bir soruya, “Kordsa ile ilgili amacımız daha fazla müşteriye ulaşabilmek. Bu müşteriye ulaşabilmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Avrupa müşterilerine şu an Türkiye’deki mükemmeliyet merkezimizden ve kompozit yatırımlarımızdan hizmet veriyoruz. Ama bu yeterli değil. Dolayısıyla hem organik fırsatlara bakıyoruz hem de organik olarak ‘Avrupa’da müşterilerimize daha yakın nasıl olabilirizi’ arkadaşlarımız detaylı şekilde araştırıyorlar. ABD süreci de böyle başladı ama bunlar uzun süreçlerdir. Şu an yürüyen süreçler var ama tamamlandığında şirketimiz vasıtasıyla gerekli duyuruları yapacağız.” şeklinde yanıt verdi.

“Şarj istasyonları konusunda biz hazırız”

Alper, elektrikli araç ve şarj istasyonları alanındaki çalışmalara ve olası iş birliklerine de değindi.

Eşarj firmasının yüzde 80’ini satın aldıklarını anımsatan Alper, şunları kaydetti:

“Kurucuları hala şirketin içerisinde. Halihazırda Eşarj istasyonlarını Türkiye’ye yaymaya başladı. Sadece Türkiye’ye değil Temsa’nın hizmet ettiği yerlere de yaymaya başladık. Temsa İsveç’e elektrikli araç sattı hemen ardından Eşarj oraya gitti ve şarj istasyonu sattı. Dolayısıyla biz hazırız. Ama burada şu anda Enerji Bakanlığımızın yaptığı bir altyapı değerlendirmesi var. Şarj istasyonları tek başına önemli değildir. Şarj istasyonlarını destekleyecek dağıtım şebekesinin planlamasının yapılması lazım. Çünkü sizin sokağınıza gelip 10 tane şarj istasyonu koyduğumda bir anda sokağın elektriğini çökertebilirim. O anlamda bakanlığımızın yaptığı bu çalışmayı yakından takip ediyoruz ve bu çalışmanın bir parçası durumundayız. Bu tamamlandığında biz burada desteklemeye ve büyümeye hazır durumdayız. Ürünlerimiz hazır, teknolojimiz hazır önemli olan zaten şarj istasyonun ötesinde şebekedeki bu yük dağılımının akıllı şebeke yöntemleriyle destekleniyor olmasıdır ki Eşarj şirketinin oluşturduğu yazılım çözümleri bu konuda lider çözümlerdir.”

“TOGG’un lastikleri konusunda birlikte çalışıyoruz”

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) tarafından üretilecek otomobilin lastikleri konusunda da birlikte çalıştıklarını belirten Cenk Alper, “Bu konuda birlikte çalışıyoruz. Şu anda bu sürecin içerisinde arkadaşlarımız. İhaleyi kazandılar mı kazanmadılar mı bilmiyorum ama birlikte çalışıyoruz. Çünkü her 2 grubumuz da hem Lassa hem Bridgestone lastikleri bir elektrikli arabaya hizmet edebilecek yetkinliktedir. Halihazırda Lassa ve Bridgestone teknolojilerimiz dünyadaki pek çok elektrikli araca bu lastikleri veriyor TOGG’u da bu konuda destekliyor olacağız.” diye konuştu.

“Türkiye, 2021’e de hızlı ve kuvvetli başladı”

Sabancı Holding CFO’su Barış Oran ise Türkiye ekonomisinin aslında 2020 yılında çok kuvvetli bir büyüme dönemini tamamladığını söyledi.

Oran, “Türkiye, 2021’e de hızlı ve kuvvetli başladı. Burada baktığımızda büyümemizin geçtiğimiz 2020 yılında yerel ekonomiden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Çünkü Türkiye’deki talepteki büyüme, yurt dışındaki, özellikle gelişmiş ülkelerdeki talebe göre çok daha yüksek seyretti. Bu sene için de dış ülkelerdeki özellikle gelişmiş olan ülkelerde ABD ve Türkiye’yi çok etkileyen Avrupa’da talepteki artışın dengelenmesini ve orada hızlı büyüme bekliyoruz. Bu anlamda da piyasanın büyüme beklentisi aşağı yukarı yüzde 4 seviyesinde, bizim beklentimiz Türkiye’nin bu seviyenin daha üzerinde büyüyeceği şeklindedir.” ifadelerini kullandı.

Şu andaki işlerine baktıklarında Türkiye’deki iç talep büyümesinin devam ettiğini dile getiren Oran, “Yurt dışındaki talep de hızlanarak toparlanmaya başladı. Yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde AB’de aşılanmanın tamamlanması ve buradaki talebin toparlanmasının da hem Türkiye’deki yerel ekonomi için ihracat bazında hem de turizm için çok önemli olacağını ve Türkiye’ye bir nefes aldıracağını düşünüyoruz.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Sabancı Holding’in 2020 yıl sonu finansal sonuçları

Öte yandan, toplantı sonrası Sabancı Holding’in 2020 yıl sonu finansal sonuçları da paylaşıldı.

Buna göre, bir önceki yıla göre net karını yüzde 26 artıran Sabancı Holding, 2020 yılı itibarıyla toplamda 4 milyar 768 milyon TL kar rakamına ulaştı. Bu dönemde banka dışı kombine gelirlerde yüzde 17 büyüme görülürken, 2019 yıl sonu itibarıyla 56 milyar 370 milyon TL olan banka dışı gelirler, 2020 yıl sonu itibarıyla 65 milyar 980 milyon TL’ye yükseldi. 2020 yılında Topluluğun kombine satışları ise bir önceki yıla göre yüzde 7 artarak 104 milyar TL oldu.

 

Exit mobile version