“Sosyal sorumluluk projelerini sahiplenen kişiler ve şirketler, genel olarak senelerdir bu işin içindeler. Bence bu sorumluluğun ve duyarlılığın daha çok kişi ve kurum tarafından sahiplenilmesi gerekiyor”
Asaleti ve zarafetinin yanı sıra yer aldığı sosyal sorumluluk projeleriyle de hepimizin takdirini kazanan Zeynep Üstünel ile projelerini, hayatını ve geleceğe dair planlarını konuştuk…
– Sosyal sorumluluk anlamında bugüne kadar pek çok projede yer aldınız. Aslında bu konuda konuşmayı pek sevmediğinizi de biliyoruz. Bu noktada size sormak istediğimiz soru; Türkiye’de sosyal sorumluluk kavramı!.. Ülkemiz, sosyal sorumluluk anlamında yeterli seviyede mi? Bu noktada yapılması gerekenler nelerdir?
Türkiye’de sosyal sorumluluk kavramına son yıllarda çok önem verildiğini ve harika işler yapıldığını düşünüyorum. Fakat hala yeterli bulmuyorum. Sosyal sorumluluk projelerini sahiplenen kişiler ve şirketler genel olarak senelerdir bu işin içindeler. Bence bu sorumluluğun ve duyarlılığın daha çok kişi ve kurum tarafından sahiplenilmesi gerekiyor. Bazen bürokrasi bile işleri çok ağırlaştırıyor…
Sosyal sorumluluk projelerinde yer almak, insanlara, doğaya, hayvanlara veya sanata, her neye olursa olsun iyi bir şeyler yapmak, o kadar güzel bir duygu ki!.. Yardım etmek gerçekten de bağımlılık yapıyor.
İnsanlar yardım etmenin farkındalığını bir kez yaşadı mı tamamdır! Sonraki aşama bu durumu yaymakta… Herkes kendi çevresinden, mahallesinden başlayarak bu durumu yaygınlaştırabilir. Bu anlamda sadece maddi olarak değil, manevi olarak da çok şey yapılabilir. Çünkü, akmasa da damlaya damlaya, küçük dokunuşlarla büyük farkındalıklar yapılabileceğini gördüm.
Türk halkı yardımlaşma konusunda ne kadar duyarlı ve başarılı olduğunu birçok kez kanıtladı. Bu aşamada sadece doğru vakıf ve derneklerle çalışmak bile bence yeterli bir başlangıç olacaktır…
– Düzgün fiziğinizle dikkat çekiyorsunuz. Peki sporla aranız nasıl?
Spor yapmayı çok severim. Koşmak ve yüzmek en sevdiklerim.
“Bence her kadın mükemmel bir eş ve annedir!”
– Mükemmel bir anne ve eş profiline sahipsiniz. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Bu çok fazla oldu. Teşekkür ederim. Bence her kadın mükemmel bir eş ve annedir. Sadece mükemmellik kavramı herkese göre değişiyor, nitekim hayat zor…
Şükür her şey yolunda gidiyor ve bende elimden geldiğince üzerime düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyorum. Umarım Allah utandırmaz.
– Anne olmak hayatınızı nasıl değiştirdi?
Anne olmak en başta önceliklerimi değiştirdi. Kızlarım hayatım oldular…
– Zeynep Üstünel’in bir günü nasıl geçiyor?
Zeynep, haftada 3 gün koşar, vakıf ve dernek toplantılarına katılır, market alışverişine bayılır, sinemaya ve tiyatroya gider; Atölye Bilgi Adası’ndaki workshoplara katılır, çok fotoğraf çeker, İstanbul’u keşfetmeyi çok sever, Nişantaşı’nı onun zanneder, arkadaşları ile vakit geçirmekten ve sohbet etmekten çok hoşlanır…
“Benim stilim sade, rahat ve siyah!”
– Peki modayla aranız nasıl? Kendi stilinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Modayı takip etmeyi severim. Ama son zamanlarda biraz modadan koptum. Daha doğrusu önceliklerim değişti. Benim stilim; sade, rahat ve siyah…
– Biraz da geleceğe dair planlarınızdan ve beklentilerinizden bahsedelim…
İnşallah, sağlıklı, mutlu ve huzurlu yaşamak, kızlarımın büyümesini izlemek, elimden geldiğince vakıf ve dernek işlerine devam etmek, çok seyahat edebilmek, yeni yerler görmek ve kültürler tanımak; çok okumak, öğrenmek ve kendimi geliştirmek…
Kısaca Zeynep Üstünel
T.C. Vatandaşı, Türkiye aşığı,“gezi”zekalı, iki kız çocuk annesi, haksızlığa dayanamayan, biraz son dakikacı ama hep verdiği sözü tutmaya çalışan, dünyaya gelme sebebini arayan, akil olarak yaşlanmayı seven; ama görüntü olarak korkan, genelde kafamın yatmadığı herşeye karşı olan, yalnız kalmaktan mutlu olmayan, sevdiklerine çok düşkün, çabuk alışan, olayları hep ya çok tepkili ya da çok tepkisiz, yani hep aşırı uçlarda yaşayan, hareketli, yeni şeyler keşfetmeyi ve öğrenmeyi seven biriyimdir.
“Gençler sosyal sorumluluk anlamında bilinçlendirilmeli!”
Sosyal sorumluluk bilincini gençlere aşılamak da bizim görevimiz olmalıdır. Bazı okulların bu konudaki çalışmaları takdir edilir nitelikte. Ancak bu çalışmalar tüm okullara yayılmalı ve tüm öğrenciler, bir sene içinde en az bir sosyal sorumluluk projesi yaptırılarak bilinçlendirilmeli.
KISA KISA…
* Sizin yansıtan renk?
Siyah
* Günlük hayatta vazgeçemediğiniz aksesuarlarınız?
Yüzüğüm ve saatim
* Başucu kitabınız?
Sürekli değişir. Son zamanlarda “Mesnevi”
* Olmazsa olmazlarınız?
Kızlarım, Haldun, kardeşim, ailem, arkadaşlarım ve Dinom.
* Sizi mutlu eden beş şey nedir?
Sevmek, sevilmek, huzur, güven, sağlık
