Zerrin Akıncı üniversiteden ‘Fashion Art’ ödülüyle mezun olan bir moda tasarımcısı, farkındalık esasıyla oluşturmuş olduğu 4 mevsim madebyZA koleksiyonları hayranlık uyandıran bir isim…
Moda ve stilistlik konularına hakimiyeti ve farklı tarzıyla tanıdığımız Zerrin Akıncı ile koleksiyonları ve çalışmaları hakkında konuştuk. Akıncı “Sokaklarda artık hem daha yaratıcı hem daha özgün kadınlar var!” sözleriyle kadınların değişen moda algısı üzerine değerlendirmeler yaptı.
-Okuyucularımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan ve profesyonel özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?
Aldığım halkla ilişkiler eğitiminden sonra İngiltere’deki Greenwich Universitesi’nde pazarlama iletişimi üzerine master yaptım. Çocukluğumdan beri hayalim olan moda sektörüne atılmam ise 2 senelik iş hayatımdan sonra moda tasarım eğitimi almak üzere gittiğim Amerika’da başladı… Mezuniyet defilesinde sunduğum tasarımla kazandığım UNLV Fashion Art ödülü ile eğitimimi tamamlayarak sektöre ilk adımlarımı attım.
– Uluslararası moda dünyasına nasıl adım atınızı anlatır mısınız?
Mezun olduktan sonra ilk defilemi 2011 yılında Londra Moda Haftası’nın off schedule defilesinde İlkbahar/Yaz 2012 ‘An envelope all I am waiting for..’ – Tek beklediğim bir mektup- koleksiyonumu sunarak yaptım. Bunu 2012 yılında Los Angeles’da aldığım ‘Outstanding Emerging Designer of the year’ ödülü takip etti ve koleksiyonum Los Angeles’da sergilendi. 2015 yılında ise Fashion TV’nin En İyi Çıkış Yapan Moda Tasarımcısı ödülüne layık görüldüm. Her sezon koleksiyonlarımızı daha ileriye götürerek ve geliştirerek madebyZA markası ile bugün Kıbrıs, Türkiye ve İngiltere’deki satış noktaları ve online tasarım siteleriyle dünyadaki stil sahibi kadınlara ulaşıyoruz.
-Genel koleksiyondan, bireysel tasarımlarınıza kadar tasarım süreciniz nasıl gerçekleşiyor? İlham kaynağım dediğiniz bir şey var mı?
Yılda Sonbahar/Kış ve İlkbahar/Yaz olmak üzere 2 ana koleksiyon ve 2 kapsül koleksiyon çıkarıyoruz. Haliyle tasarım ve üretim süreci oldukça yoğun geçiyor. Yanımda taşıdığım not defterimde sürekli yaptığım skeçler ve aldığım notlar vardır. Koleksiyon oluşturma sürecinde onları geliştirip koleksiyon haline getiriyorum. Renk seçimlerini sezon trendlerine göre yapıyorum, kullandığımız kumaşlar ise önceden yurtdışında katıldığım fuarlardan seçilmiş oluyor. Belirli bir ilham kaynağım olduğunu söyleyemem. Bu bir his, şehir ve ya şarkı olabiliyor. Kısaca hayatın kendisi ve hissettirdikleri diyebiliriz.
-Koleksiyonlarınızı oluştururken baz aldığınız kriterler nelerdir? Tasarımlarınızda en çok hangi tür materyalleri kullanmayı seviyorsunuz?
Her koleksiyonda kullanılan renk, kumaş ve malzemeler sezon trendlerine göre farklılık gösteriyor ancak madebyZA imzası taşıyan keskin siluetleri, beklenmedik detay ve contrast oyunları koleksiyonlarımızda hemen göze çarpıyor. Faux deri, jakar, krep ve ipekler tercih ettiğimiz kumaşlar arasında. Koleksiyonlarımızda kullanmaktan vazgeçemediğimiz sezonun trend renklerinden bağımsız siyah gibi klasikleşmiş bir diğer renk de beyaz. 4 mevsim madebyZA koleksiyonlarında görmeniz mümkün.
-Televizyon dizilerinden de tasarımlarınıza ilgi büyük… Bu anlamda neler söylemek istersiniz? Tasarımlarınızın tercih edilme nedeni size göre ne?
Çilek Kokusu, Kiraz Mevsimi, Kiralık Aşk, Poyraz Karayel, Paramparça, Güneşin Kızları ve Eve Dönüş gibi ekranın severek izlenen birçok diziyle birlikte çalışıyoruz. Tasarımlarımızın yenilikçi ve unique olması, farklılıklarıyla ekranda dikkat çekmesi tercih edilme sebeplerinden.
–Moda tasarımcılığı kavramı hakkında bir değerlendirme yapar mısınız? Bu bir yetenek mi yoksa eğitimle edinilebilir bir yeti mi?
Moda tasarımcılığını özellikle Türkiye’de yükselen bir ‘trend’ gibi görüyorum. Sektör ne kadar zor olsa da isim yapmanın o kadar kolay olduğu bir zamanda da yaşayınca bugün kime sorsanız tasarımcı. Gerçekten farklılık yaratıp, yaşayabilen markalar tutunabilirken popüler kültürden ortaya çıkanlar ise kısa bir süre sonra eleniyor. Bu meslekle var olabilmek için yetenek zaten olmazsa olmaz. Ancak, sadece yetenekli olmak yetmiyor. Başarı için, yaratıcılık kadar, yenilikçilik, azim ve disiplinin de olması gerekiyor. Eğitimin ise size bu alanda gereken disiplinleri öğrettiğine ve teknik donanımları sağladığına inanıyorum. Okulda veya sektörün içerisinde aldığınız eğitimler, var olan yeteneklerinizle çok daha iyisini yapmanızı sağlar; ancak yeteneğiniz yoksa size var olmayan bir yetiyi elbette ki kazandırmaz.
-Stilinizi nasıl tamamlıyorsunuz? Kombinlerinizin tamamlayıcı genelde ne olur?
Spor şık bir tarzım var. Ve kesinlikle moduma göre giyiniyorum. Siyah renk gardırobumun demirbaşlarından olsa da renkli parçaları da sıklıkla kullanıyorum. Günlük hayatım oldukça yoğun geçtiğinden daha çok rahat kombinler tercih ederim ve mutlaka aksesuarlarla tamamlarım. Bunlar yolculuklarımda gezdiğim şehirlerden aldığım farklı küpe ve yüzükler olur.
-Yetenekli ve yaratıcı tasarımcılarla birlikte, isim yapmış markalar artık daha geri planda kalmış durumda. Bu konu hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
Kadınların artık tek düzelikten bıktığını düşünüyorum. O nedenle artık daha farklı unique parçaları tercih ediyorlar. Vitrinde gördükleri bir looku doğrudan alıp giymek yerine, beğendikleri bir parçayı kendi stillerine göre harmanlayıp farklı parçalarla birleştirmek istiyorlar. Sokaklarda artık hem daha yaratıcı hem daha özgün kadınlar var.
-KKTC’de kurduğunuz kendi adınızı taşıyan markanız MadebyZA ile Londra, New York ve İstanbul’da yine kendi imzanızı taşıyan kreasyonlarınızla defileler düzenliyorsunuz. Peki, ilerleyen yıllara dair hedefleriniz neler?
Şu an hedefimiz Avrupa’da satış noktalarımızı artırarak, Amerika ve Orta Doğu’da yeni satış noktalarına ulaşmak. İçerisinde bulunduğumuz pazarlarda da sürdürülebilir büyümemizi devam ettirmeyi amaçlıyoruz. Uzun vadeli hedeflerimiz arasında ise madebyZA flagship mağazalarını moda başkentlerinde açmak bulunuyor.
-Sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor musunuz?
Ülkemde ve dünyadaki sosyal sorumluluk projelerinde gerek kişi gerekse marka olarak destek veriyoruz. Kadından Yaşama Destek Derneği’nde aktif olarak görev almaktayım. Şu anda kadına yönelik şiddet konuları ile ilgili yapılan farkındalık programları bulunuyor. Toplumsal konularda ihtiyaç hissedilen her konuda elimden geldiğince katkı sağlamaya çalışıyorum.